Size daha iyi hizmet verebilmek için çerezleri kullanıyoruz.
Verilerinizin nasıl korunduğunu görmek ve detaylı bilgi edinmek için sayfanın altındaki kişisel verilerin korunması politikamızı inceleyebilirsiniz.
Üzgünüz, Sonuç Bulunmadı
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan Kimdir?
Öğretmen ve yazar Yusuf Atılgan, 27 Haziran 1921’de Manisa’da dünyaya geldi. Necâti Bey İlköğretim Okulundan ve Balıkesir Lisesinden mezun olan Yusuf Atılgan üniversite için İstanbul’a giderek İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu. Mezun olunca Akşehir’in Maltepe Askeri Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından bir örgüt ilişkisi nedeniyle hakkında soruşturma açıldı ve sonucunda ceza aldı. Kısa süre hapiste kalan Atılgan, çıkınca Manisa’ya dönüp çiftçilik yaptı. Kümesin Ötesi ve Evdeki adlı öyküleri ile Tercüman Gazetesi tarafından yapılan hikâye yarışmasına katıldı. Yarışmada birinci oldu fakat ödülü verilmedi. 1958’de yazdığı Yusuf Atılgan Aylak Adam ile Yunus Nadi Roman Ödülü yarışmasına katıldı. Yarışmada ikinci olan roman ertesi yıl kitaplaştırıldı. Edebiyatımızın ve Yusuf Atılgan’ın en iyi romanları arasında sayılan roman, yazarın adının duyulmasında büyük rol oynadı.
Romanı okuyan Serpil Gence adındaki bir hanım romandaki “B” kişisini kendisine yakın bularak Yusuf Atılgan ile uzun bir mektuplaşma serüvenine başladı. On dört yıllık bir görüşme yaşayan çift sonunda evlendi. Evlilik öncesinde bir süre ayrı kalmaları üzerine zor zamanlar geçiren yazar 1973 yılında, bu ruh halini de yansıttığı ikinci romanı olan Anayurt Oteli kitabını yazdı. Roman 1987’de Ömer Kavur tarafından beyaz perdeye uyarlandı. Romanların yanı sıra Bodur Minareden Öte ve Eylemci gibi öykü kitapları da kaleme alan yazar Yusuf Atılgan üzerinde çalıştığı Canistan kitabını bitiremeden 9 Ekim 1989’da kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti.
Yusuf Atılgan Eserleri
Anayurt Oteli
Aylak Adam
Sevgili Halil Kardeş
Ekmek Elden Süt Memeden
Siz Rahat Yaşayasınız Diye
Yusuf Atılgan’dan Bir Alıntı
“ Babası, anası ölmüş. Yanlarına almışlar kızı. On yedisinde evermişler. Gerdek gecesi sabaha karşı bozuk çıktı diye geri göndermiş kocası. 'Hele sürtük, kim bozdu seni kız? Bilmiyom der bu, söylemez. Dövdük falan, valla bilmiyom der. Yeter herif, söyleyecek de ne olucak dedi yengesi. Beş yıl sonra komşu köylerin birinden karısı ölmüş üç çocuklu bir adama vermişler. Üç ay geçmemiş geri getirmiş adam, 'Çok uyuyor bu' demiş. 'Uyur evet, uyur ya işi eyidir. Köy yerinde dul karıya rahat yok; hele kısır olursa. ”
Tüm Kitapları Göster
Giriş Yap
Yeni Hesap Oluştur