Kürk Mantolu Madonna

Kürk Mantolu Madonna Kitabı

Türk yazar ve şair Sabahattin Ali’nin usta kaleminden çıkan Kürk Mantolu Madonna kitabı, yayımlandığı 1943 yılından günümüze kadar değerini kaybetmeden ulaşmıştır. Günümüzde hala en çok okunan ve satan kitaplar arasında yer alan Kürk Mantolu Madonna, milyonlarca okurla buluşmuştur. Kürk Mantolu kitabının bu kadar başarılı olmasında ve değer görmesinde yazarın başarılı ruh tahlilleri ve usta kaleminin büyük etkisi vardır. Kuyucaklı Yusuf kitabı başta olmak üzere kaleme aldığı tüm eserleriyle adından sıklıkla bahsettiren yazar, Türk edebiyatına çok değerli bir eser kazandırmıştır.

Kürk Mantolu Madonna, okurlarını kendi halinde, sessiz ve içine kapanık bir insanın zengin dünyasında keşfe çıkarıyor. Romanın bir tercüme bürosunda çalışan anlatıcısı, büronun eski çalışanlarından Raif Efendi ile ahbaplık kurar. Bir gün hastalanan Raif Efendi’yi evinde ziyarete gider ve ona ait bir defter keşfeder. Gençliğini, başarısız iş deneyimlerini ve ümitsiz aşkı Maria Puder ile olan ilişkisini okuyunca Raif Efendi’nin göründüğünden ne kadar farklı biri olduğunu anlar. Kürk Mantolu Madonna, edebiyatımızın doruk noktalarından biri.

Sabahattin Ali’nin en çok okunan kitapları arasında yer alan Kürk Mantolu Madonna’yı henüz okumadıysanız hemen sepetinize ekleyin ve uygun fiyatlarla satın alın. Her dönemin en çok kitabına kitaplığınızda yer açın.

Kürk Mantolu Madonna Kitabının Kısa Özeti ve Konusu

Türk edebiyatının en önemli romanlarından biri olan Kürk Mantolu Madonna kitabı konusu, karakterleri ve olay örgüsüyle adından sıklıkla bahsettiriyor. Aşk, yalnızlık ve yabancılaşma temaları ekseninde şekillenen roman, psikolojik bir alıntı olarak da kabul ediliyor. Daha çok bir aşk hikâyesi olarak kabul görse de aslında insanın yalnızlaşma ve toplumdan giderek uzaklaşma sürecini konu almıştır. Yazarın başarılı psikolojik tahlil yeteneğiyle Kürk Mantolu Madonna kitabını okurken adeta bu hisleri yaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Kürk Mantolu Madonna kitabı, iki hikâyeden oluşuyor. Birinci hikâyede Rasim’in iş bulması ve Raif Efendi ile tanışması konu alınmıştır. Kimseyle konuşmayan, sessiz sakin Raif Efendi’yi gözlemleyen ve onu daha yakında tanımak isteyen Rasim’in anlatımıyla Raif Efendi tanıtılmıştır. Raif Efendi’nin neden bu kadar topluma yabancı ve yalnız olduğunu kendisinin kaleme aldığı siyah kaplı defterle öğreneceksiniz. İkinci hikâyenin konusuysa Raif Efendi’nin kimseye anlatmadığı aşk hikâyesidir. Okurları Raif Efendi’nin gençlik yıllarına götüren siyah kaplı defter, Almanya’da bir resim sergisinde Maria Puder ile tanışmasını ve birbirlerine âşık olmasını anlatıyor.